21 Temmuz 2011 Perşembe

damda çıplak gezen adam

Selam ya muhabbet hybirdleri. Birazdan anlatacak olacağım hikaye, tamamen gerçektir ve beş + bikaç yedek oyuncunun katılımıyla gerçekleşmiştir. Hikaye bilinçaltınızı azıcık etkileyebilir, ama çabuk kurtulursunuz bişey olmaz. Koskoca adamsınız lan. önce şu şarkıyla başlayalım.



Hikayeyi birinci kişi ağzıyla anlatacam çünkü böylesi daha kolay. Kapito? Okey hadi go go go.



Yıllardan 1924. Yer İngiltere Cambridge Üniversitesi. Hani heykel var meydanda ordan sola dönüyon koca bina var. İşte orası. Ben ve 4 tane arkadaşım Cambridge de okuyoruz. Öğrenci adamız evimiz yok. Gerçi bize “evde kalın” diyenler oldu ama reddettik. Sıkıya gelemeyiz hiçbirimiz. (-iz ler tam kafiye)

Okulun yurdunda kalıyoruz. Ahanda bu da okulumuz ve yurdu


Gayet güzel ortam yapmışız okulda. Havamız var paramız var. Carlsberg içe içe hazırlanıyoruz vizelere. Bir yandan İbrahim erkal dinliyoruz diğer yandan kendini jiletlemeye çalışan 0.13 tonluk arkadaşımızı durdurmaya çalışıyoruz. 3 e bir girdik gene dövemedik öyle bir insan. Gel gör ki bütün kızlar buna yazıyor. Niye mi? Hayvan gibi kaslı. O dönemde para geçmiyor. Kas geçiyor. Neyse yeter bu kadar kas mevzusu. Bi zenci bi de kas konularını sevmem. Ha elemanın ismini vermemişiz. Kendisine genellikle Zerdüş deriz.


elemanlar bunlar. ben yokum içlerinde. resmi ben çektim.

Diğer eleman kısa boylu, tıknaz, insan çakması bişey. Smallvillage semtinde ikamet ediyor asıl olarak. Hani şu çocukların top oynadıkları çamurlu sahalardan yetişme. Ağzı bi küfürlü bi küfürlü sormayın. Hatta hapis cezası bile aldı bu yüzden. Başghan Çimçir Tarak bi gün pazarda geziyomuş tebdili kıyafet tarzında. Aslında bişey giymemiş kral çıplak hesaaabı.

Böyle gezerkene bizim bu elemanı görüyo. İsmi Östaki bu arkadaşın. Östaki, karpuz almak istiyo ve tek tek karpuzları seçerek elliyo. Güya yemelik iyi bi tane seçecek. Tabi seçerken de “vay amk, oha hassktrrr, hay ebenin kemiğüne” tarzı ünlem ifadelerini kullanıyo. O dönemde küfür yassak olduğundan yanında bulunan sivil korumalara hemen yakalatıyo bu Östaki yi Çimçir.
Davası görülürken tabi ki inkar ediyo suçunu Östaki. Ama işte ağzı küfürlü olduğundan “ee hakim bey ben aslında o kadar küfreden bi insan değilim hamuğagoyimm” filan deyince hakim kızıyor tabe. Ebe kikmek şart olduğundan 15 gün ceza yiyor bu. İyi olmuş hayvana.

Geldik bir öbürüne. Bu biraz deyişik bir tip. Bakınız değişik değil deyişik. Kafası farklı çalışıyor. Küçükken salıncaktan kafa üstü düştü dediler. Ben Donald amcanın yalancısıyım. Böyle fena espri yapan bi herif. Adamı yarar bildiğin. Böyle hık diye gidersin. Sarışın parlak bişey. Kot giymez. Nedenini söylemedi. Biz de üstelemedik. Psişik güçleri olduğuna inanıyoruz. İsmi Çıngırak.

Ve dı last pörsın iz Fırkateyn. Manyak derecesinde oyun hastası. Monopoly aldık oynarız diye herif tek başına bitirdi oyunu. Artık aştı kendini teke tek satranç yapıyo. Kafası iyi galiba. Karışmıyoruz kendisine fazla. Anası dedi eğer kriz filan geçirirse “pih” deyin geçermiş. Yalnız fazla dememek lazım çünkü eşik değeri geçtiği anda sinirlenebilir. Sinirlenince çok seksi oluyorsun. Yalarım.

Kendimi tanıtmama gerek yok. İsmim emanuelson. Bunu bilin yeter.

Kişi betimlemesi bitti, artık sıra hikayede. Hikaye ilk olarak okulda başlıyo. 5 günlük tatil arası verilmiş okula. Dersler o gün bitmiş. Biz beş kafadar napak napak dedik gezelim. Millet ingiltereye gelmek için o kadar yol yapıyo trenle filan. Sonra vapur. Biz ne kadar güzel bir olay ki buralıyık Allahın adamıyık. Hakkını verelim dedik. Atladık paytobüse. Şimdinin metrobüsü yani. İsmini de ordan alır zaten metrobüs.


metrobüs kalabalığı.gif

Önce bir nehir kenarına gittik. Aldık elimize çekirdek, çimlere basa basa gidiyoruz. Neyimize mi güveniyoruz? Tabi ki Zeydüşe. Eh biz de yapılıyık. Karışan eden olursa gebertiriz. Öhöm. Fazla gurur göte vurdu birazcık, az sonra kendime gelirim.

Böyle gezerkene filan sıkıldık, aktarmanın süresini kullanalım dedik. Doğruca şehrin hayvanat bahçesine doğru yola çıktık. Fırkateyn kardeşimiz biraz ayak dürüse de en çok onun beğeneceğinden emindik. İçi yaşam dolu çocuktu. Gerçi sonra intihara teşebbüs etti ama olsun. Bişi olmaz.

Böyle bakıyoruz filan hayvanlara. Derken bi adam geldi arkamızdan. “ bunu yan masadan gönderdiler” dedi biri. Elinde 10 kilo ceylan eti. Zerdüş e verdi bunu. Yan tarafa doğru baktık. Aslan kafesi vardı. Bıyıklarını ovuşturuyodu şöyle nah 3 metre yelesiyle bi tane aslan. Zerdüş bu durur mu yapıştırmış cevabı. Düello teklif etmiş aslan buna. Zerdüş kabul edip girdi kafese. Hayde bre pehlivan!

Aslan yıllarca içerde kaldığı için fena kas yapmış. Koçu da goril. Tam hayvan takımı. Bunlar kafesin bir köşesinde, biz diğer köşesinde. Ring hesabı. Zerdüş çıkardı üstünü, pantolonunun paçalarını kıvırdı “senin hamugakoycam” diyerek meydan okudu aslana. “ o göte düldül öte ” diye cevapladı aslan. Nefeslerimiz tutmuştuk. Maçın hakemi olarak bilge kuş baykuş u önerdiler. Yemekten kaldırıp getirmişler hayvancağızı.

Zil öttü maç başladı. Bizim Zerdüş temkinli. Ani hareket etmek istemiyor. Şöyle bir etrafıma baktım binlece insan toplanmış maçı izliyor. Bissürü de hatun. Hepsi Zerdüşü kesiyor. Dedik ya kaslı erkeğe bayılıyolar diye. Tezahüratlar filan. “kapalıda karılar kızlar, bekliyor Zerdüş ü onlar, hele maç bir bitsin, tombul tombul memeler” tarzı eyrotik şarkılar filan söylüyorlar. Oyhşş.



Tam o sırada aslan koşarak geldi ve Zerdüşü karnından vurarak üstüne atladı, yere düşürdü. Allah ne verdiyse vurdu essien. Yumrukları da sertmiş lavuğun. Zerdüşün kaşı dudağı filan hep patlamıştı. Sonra inanılmaz bie hareket yaptı Zerdüş, ayaklarıyla aslanın kafasını tuttu, geriye doğru atma vesilesiyle sırt üstü yere yatırdı. Bir nevi yerleri değiştiler. Bu kez bizimki vuruyordu. Lütfen çocuklarınıza anlatmayın buraları eğer gördüyseniz. Aslan bilincini kaybetmek üzereydi, ben de yardımcı olayım dedim ve koca bir taşı Zerdüşe uzattım. Zerdüş aldı bunu, çok hızlı bir şekilde yerdeki aslana doğru attı. Ama vurmamıştı. Tam kafasının yerine düştü taş. “ben kağtil deyilim hamugagoyim” diye bağırdı. Kızlar deli oldu tabi. Hem cesur hem alçakgönüllü.

Kafesten zar zor çıkardık bunu. Kızların elinden zor kurtardık. Hemen bir taksi çağırdık, doluştuk içine. Birisi eksikti. Östaki geç kalmıştı. Hayvan kızlara yavşıcam diye bizi unutmuş. Biz bağırdık buna. Duydu koşarak yetişmeye başladı. Ahaha ulan hiç bu kadar gülmemiştim. Hızlı da koşamıyor lavuk. Neyse zar zor yetişti attık bunu arkaya. Kasalı oluyor bu araçlar hani “arkaya takılan var abi” dediğimiz tarzı araçlar. Pick up lan işte tamam.uzatmayın.
Çıngırak reyiz biraz suskundu. Ara ara geliyordu buna. Durdu durdu patlattı bi tane bana. “nooluyor amuaki” deyip hışımla ayağa kalktım, bu oldukça sakin “eşek şakası bilader” deyiverdi. Şaka şakadır hiç affetmeyiz. Öküzler gibi güldük. Ben de Fırkateyn e geçirdim. O Östaki ye. O Zerdüşe. Böyle böyle zinciri tamamladık.

Bu arada nereye mi gidiyoruz. Yurda dönüyoruz artık. Zerdüş baya yorulmuş, birazcık yarası var. Ama koymaz ona. Hulk gibi adam. Yaraları kendiliğinden kapanıyo. Hulk-i Cevizoğlu.
Yurda geldik. Taksici dedi 100 pezo borcunuz var. Dedik lan bırak bu ayakları. 20 pound verip gönderdik. Sonradan öğrendik ki akasya durağının taksisiymiş. Keşke vermez olaydık. Ben bu kadar salak adamlar daha ömrümde görmedim. Zaten parayı sonra tahsil ettik biz. Yedirir miyiz lan ahaha.

Güvenliğe selam verip geçtik. Odamıza doğru giderken Fırkateyn dedi ki karnım aç. Hassiktir dedik harbi lan. Yemek yemedik hiç. Çıngırak “hadi zula” diye atladı. Herkes hemfikir. Dedik odaya geçelim para toplar çıkarız. Carttı curttu neyse çıktık gene dışarı. Yakınlarda benzinlik var bi tane. Oraya gidecez. Dikkatli olun beyler asıl hikaye burada başlıyo.

Ellerimiz cepte yürürken Östaki “dolunay varmış lan bugün vay ebesinin kemüğüne” dedi. Essahtan dolunay vardı. Kurt adam şakaları döndü azıcık. Tam o sırada, okulun yurdunun çatısına doğru baktım ben. Bir de ne göreyim. Dolunayı arkasına almış, çıplak bir adam var tepede. Dans filan ediyo. Diğerlerini uyardım hemen. Onu izlemeye başladık. Kanımız donmuştu olum. Sanki hipnotize olduk. Esmer kısa boylu bir herifti çıplak olan. Yemyeşil sakalı vardı. Daha önce hiçbirimiz görmemiştik onu. Gözümüzü bile kırpamıyoduk.

Bir süre daha böyle devam ederken Östaki “gık” deyiverdi. Adamla aramızda yüzlerce metre olmasına rağmen bizi duydu, kaşlarını çattı ve bi anda kayboldu. Biz de hipnozun etkisinden kurtulduk. Sigaralarımızı yaktık, kafamızı toplamaya çalıştık. Yarım saat filan oturduk. Sonra karnımız error verdi kalkıp içecek yiyecek filan almaya gittik. Cips+yoğurt+meşrubat ve bisküvi. En sefdiğim.

Aldık eşyaları yurda dönüyoruz kapı kilitli. Hafif yüksek bir kapı. Ne dedik napak üzerinden atlayak dedi Zerdüş. Herkes de onayladı yapcak bişey yok çünkü. Önce Östakiyi attık karşıya kendisi biraz kısa olduğu için fırlatıp attık. Eşyaları da ona verdik. Herkes tek tek atladı. FIrkateyn kardeşimiz kuull takıldığından dolayı artistik bir atlayış gerçekleştirdi. Sana puanımız dohuz kanka. Tam kapıdan girecez, birden şok olduk. Damdaki herif karşımızdaydı! Takım elbise giymiş, yanında bi eleman daha, kızgın bir suratla bize bakıyodu.

“ne işiniz var lan bu saatte dışarıda” diye bir girdi söze, devamını anlayın. Hemen 5 tane posta güvercini getirdi yanındaki eleman, evlerimize göndermek üzere hazırladı bunları. Saat gecenin 2 si. O saatte hiçbi bok olmuyor sokaklarda. Dedi ki sizi eve gönderecem. Ceza niyetine. Biz dedik yapma etme dinlemedi bu. Kendisini de çıplak gördük zaten. Zulayı da yiyemedik. Herkes sinirli. Gecenin o saatinde kovdu bizi. Zar zor taksi bulduk yola çıktık. Herkes nasıl küfrediyo ama. Meğer müdürün yeğeniymiş. Ondan olsa olsa leğen olur ama postayı koyunca koyuyo işte. Herkes kendi evine doğru yola çıktı. Ama hepimizin aklında intikam var. Gebertecez onu. Sonra bi sikim yapmadık tabi o ayrı konu da, gençlik işte olur böyle helezanlar.


ben güldüm.

Velhasılı kelam dedik bu ibne dolunayda bu dansı yapıyor bizi bunu çekelim nete verelim herkes görsün. 1924 yılında net çok gelişmişti şimdiki gibi değil. Aldık kameğraları bekliyoruz pusuda. Saat tam gece yarısı oldu bu göründü. Gene çıplak. Ama karaltı şeklinde belli oluyor. Gene dans filan hipnoz olmayalım diye izlemiyoruz. Kameğrayı kurduk o çekiyo. Bikaç saat sürdü bu. Meğer sabaha kadar yapıyomuş. Biz beklemedik o kadar. Aldık kamerayı ayrıldık.

Tenha bi yerde izleyelim dedik nasıl görünüyo diye. Hasskttrrr. Görüntü yok. Adam artık nasıl bişey yapıyorsa görüntü yok. Dedik daha fazla bulaşmadan götü kurtaralım. Ayrıldık gittik. Bi daha da hiç konuşmadık bunu. Şaka len şaka her seferinde geberircesine güldük.
Evet işte hikayemiz bu kadardı. İngilterenin göbeğinde bu kadar gizemli bir olay yaşadık beş kişi. Elde kanıt olmadığı için ispartlayamadık ama bizim gördüğümüz bize yeterdi. Gerisinin önemi yoktu.

Canciğerler hikaye bitti herkes evine artık. Havalar da sıcak zaten. Kalabalık yapmayın.

Bizim Fırkateyn in sözüyle kapanışı yapalım. “Yav bu sıcaklarda da hiç sevişilmiyor yeaa”.

10 Temmuz 2011 Pazar

emıl tv obama röportajı

Evet bayanlar baylar programımıza hoş geldiniz. Uzun bir aradan sonra karşınızdayız. Serdar ortaç ve fatih terim röportajlarımız çok tutmuştu, biz de devam ettirelim dedik. İyi para gazanıyoz annıcaanız.

Konuğumuza gelince, kendisi şuan dünyanın yöneticiliğini yapmakta. Melih gökçek değil lan hemen heyecanlanmayın. Kendisi zenci. Evet ondan bahsediyorum, Obama dan.

Amerikan başghanı prezident obama, bizi kırmadı, onca yol kattetti. Sizleri daha fazla bekletmek istemiyorum, ancak yayından önce Mustafa topaloğlu bizden ricada bulundu, obama için yazdığı şarkıyı okuycak. Karşınızda Uzaylıııı!!!



Emıl: ağzına sağlık Mustafa abi. Hadi güle güle artık sana. Yeter bu kadar vakit. Hoş geldiniz sayın obama bey. Zor oldu mu burayı bulmanız?

Barrak Obama: yok lan olmadı. Geçenlerde flash tv de yalçın abiyle buluşmuştum. Sizin stüdyo da yakın oraya. Zaten artık gps denilen olay var. Kedinin kıçına bile girseniz buluruz. Amerikayız olm biz.

Emıl: tamam len tamam anladık. Uzatma. Yahu, başlamadan önce bişey sormak istiyorum. Senin yüzüne noolmuş?

Obama: noolmuş?

Emıl: ben de onu dedim işte. Yanmışın iyica kararmışın. Her ne boksa. Sorulara geçiyorum iznimle. Küçükken hayatınızın felsefesini değiştiren şey neydi?

Obama: ben küçükken çok küçüktüm. 12.5 filan. Benim bir amcam var bass gitar çalıyor. Bunun gitarının akoru bozuldu. En iyi akorcuyu aramaya başladı bu ki bi daha bozulmasın. Bir tane dağ başında yaşayan bir bilge var dediler geldik. Böyle maşallah 300 kilo. Evi de olmuş çöp ev. Her boktan anlıyormuş. Sorduk dedik böyle böyle. Yaparım dedi ama telleri bağcılardan almamız lazımmış. Bağcıları bilmeyiz o zamanlar. Tarif etti işte istanbulun en güzide ilçelerinden biri. Okey dedik. Atladık uçağa. İstanbulda indik. Yaşlı, kısa boylu bıyıklı bi eleman bize akbil sattı. Ucuza gider gelirmişiz. (akbil reyiz)

Sora sora bağcılar otobüsünü bulduk bindik. Şoföre dedik bağcılara gelince bizi indir. Okey beybi i am gonna tell you where we will arrive bağcılar. Benden iyi İngilizcesi vardı lavuğun. Gel zaman git zaman bağcılara vardık. Sıra bass için alacağımız teli bulmaya geldi. Gelmeden önce bizi uyarmışlardı burası çok ünlü feylesofların yaşadığı yerlerdir diye. Öyle ki herkesin cümlesinde bir felsefik yan bulunur dedilerdiydi. artık herneyse Böyle yolda amcamla yürüyoruz, karşıdan bikaç eleman bize seslendi. sanırım bu arkadaşlardı.



“birader” diye seslendi. Döndük efendim diye cevapladık. Gayet sakin bir şekilde “ayakların yürüyo kardeşim” dedi. Anlamadık tabi biz. Bu tekrar etti cümleyi. Biz şöyle bir ayaklarıma baktık, evet hakkaten yürüyordu. İşte o an benim için bir dönüş oldu hayata. Daha önce aylak aylak gezen ben, ne zaman bir karar verecek olsam aklıma bu sözü getirdim ve şimdi görüyorsunuz Amerikan başkanıyım. Herkese tavsiye ederim bağcıları. Gerçi eski sofistike ortam yok ama olsun. Azı bulamayan çoğu hiç beceremezmiş.

Emıl: o lafın doğrusu o değil ama neyse. Serin hikaye dostum. (cool story) etkilendim valla. O zaman sırada ikinci soru var. Amerikan başghanı olduğunda neler hissettin? Kampanyalar filan anlat işte amk ben mi soracam her şeyi.

Obama: tamam anlatıyorum. Adaylığım süresince eşim çok yardımcı oldu bana. Kendisi benden daha zengindir. Para işlerinde de iyidir. Benim daha hiçbirşeyden haberim yokken halletmiş bu başkanlık işini. Doğum günüm vardı. Geldi sana hediyemi vercem. Ben de çahalım ya aklım hemen şeye gitti tabi. Seni Amerika başkanı yapçam dedi. Şöyle kocaman bir siktir çektim. Baktım ciddi. Çocuklar gibi sevindim anasını satayım. Ama özenmeyin hoş bişey değil. Pahalı hediyeler tercihimdir.


Baktım o kadar masraf yapılmış, ben de kabul etmek zorunda kaldım boşa gitmesin. Temel mantığı. Dur anlatayım da etraf şenlensin. Şener şen.

Temel bir gün yolda gidiyormuş. Takılmış düşmüş mal. Neye takıldığını görmek için eğilmiş. Bi bakmış tentürdiyot şişesi. Ağzına kadar dolu. Elinde çevirmeye başlamış şişeyi “ne yapsak bunu ne yapsak” diye. Sonra çıkarmış çakısını arka cebinden, eline şöyle hatrı sayılır bir kesik atmış ve tentürdiyotu üstüne dökmüş. “yazıktır boşa gitmesin” demiş.

Bi otobüs aldık, böyle üstüne resimler filan koyduk. Janjanlı. Atıp tuttuk yok barış gelcek öbürü gelcek filan da filan. Halk inandı, yes we can dedi. Öyle seçtiler işte.
Seçilince bi mutlu oldum bi mutlu oldum hani kışın kaldırdığın montu tekrar giyince içinde para bulursun da sevinirsin ya işte aynen öyle. Sonra havası geçiyo tabi. Dünyayı yönetmek zor iş.

Emıl: kolay gelsin abi. Ne kadar kazanıyon ayda? Kira veriyonuz mu yoksa ev kendinizin mi?

Obama: açık hesap kardeşim. İstediğimi alsam bedava. Beyaz saray da bedava bize. Şimdilik.

Emıl: iyi iyi valla iyi. Yenge nasıl abi? Dışarıda hanfendi mutfakta aşçı yatakça çizmeli kedi mi hala?

Obama: hala mı?

Emıl: ee şey abi. Benim kız arkadaşımla konuşmuşlar da ona demiş. Ya. Evet. Aynen öyle olmuş. (götten akan terler.gif)

Obama: sayılır. Yatak kısmı iyidir. Günde bir avuç fındık iyi gelir.

Emıl: anladım abi. Heldik programın klasikleşen kısmına. Sorun geliyor obama hazırlan.
Felçli alessandra ambrosio mu yoksa cilt meme kanserli hilal cebeci mi? (gündeme gönderme)

Obama: nasıl şık lan bunlar. Ölümüne elizabeth. Yeah.

Emıl: hadi bakalım öyle olsun.

Evet sevgili izleyiciler bir programımızın daha sonuna geldik. Amerikan prezidenti Barrak Obama soruları içtenlikle yanıtladı, kendisini GMC marka jipine uğurluyoruz.
Bir sonraki programa kadar kendiniz iyi bakın, kıyafet filan ne biliyim yapın işte bişeyler.

Hadi öptüm. Mcuk.

6 Temmuz 2011 Çarşamba

nasıl zengin olunur kılavızu

"oooooo kimleri görmüyoruz, kimleri görmüyoruz :)"
(metin şentürk mekan çıkışı gazetecilere selam verirken)

selam tolstoyun yediği son tost ekmekleri.

benim rahmetli bakkalın bi lafı vardı hiç unutmam

"veresiye yasak"

bu kadar basit. zengin olmak çok kolay olum. valla bak. televizyonda özeniyon ya millete. sen de onlar gibi olabilirsin. tabi ki aşağıda yazacağım şartlara katiyen uyacaksın arkadaş. yoksa yok.

hazır mısın? şel ay sıtart?

▲ öncelikle sabit bir gelirin olacak ki şans oyunları oynayabilesin. şans oyunu nedir peki?


en basitinden iddaa. şans oyunu, böyle kafadan düşünüyomuş gibi yaparak aslında sıktığın sayıları veya artık herneyse onları tutturmaktır. ne kadar tutturdun o kadar kazandın.
kural çok basit. hem bunlar ucuz da oluyo.

azcık şanslı doğacan. bi de bazı dallamalar hani şu herkesin "bombacı" dediği.
geçen gene kupon yapmaya gittim. öyle sakin sakin takılıyorum. baktım kapıdan biri girdi.
tahmin ediyorum şu kişiydi.


zaten bu girer girmez içerdeki herkes alkışladı herifi. ben tanımıyorum tabi. oraların eski bombacılarındanmış. garibim benim. napsın o da ekmek peşinde.

ben bilmiyorum tabi bombacı olduğunu. dedim bu kadar alkış varsa bu herif iddaa da uzman olmalı.
tabi hemen ufak adımlarla onun yanına geçtim. kuponunu kesiyorum. mini çahal hesabı.
evet aynen bu maçları oynadı abimiz. ben de oynadım tabi.


hayvan da para da varmış amk. 50 bastı. ben o kadar basmadım. bikaç sürpriz maç daha yazdım ki oran büyüsün.

neyse bu abimiz oynadı çıktı. hemen ardından ben oynadım. ismi hilmiymiş abimizin. hilmi abi çıkınca etrafta bir kahkaha koptu ki sormayın. gene sıfırı bombalıcak diyodu herkes.

benden soğuk terler aktı. 20 lira basmıştım. bin küsür kazanacaktım eğer tutarsa.

umut fakirin ekmeği ya tutarsa diye sakladım tabi kuponu.

maç günleri geldi. ben tırnak yemekten karnımı doyurdum o derece sitrezzliyim.
maçlar başladı, bende bir gülümseme. kupon tutuyo amk. isteyen bakabilir maç sonuçlarına hatırlamıyorum çünkü.

ertesi gün gittim aynıu bayiye. bayinin duvarında kocaman bir nah çekmiş resmi. tabi ki hilmi abimize ait. herif tutturduğu kuponun parasıyla afiş bastırmış böyle kendisiyle dalga geçenler için. vay amk dedim helal olsun. ben de temiz temiz paramı aldım çıktım.

bayideki eleman siyah gömlek giymişti. kendi çapında yas işte. amk malı.

şimdi tekrar konumuza döncek olursak şans işte yanağam. tutabilir de tutmayabilirde. kara talih diye bişey yok ama. illa ki oynıcan. oynamak için de para lazım. para nerden gelir? sabit maaştan. sanırım yeterince kıliyır bir açıklama yaptım.

▲ diyelim şans oyunlarıyla aran yok ne etçen? sürekli milletle iddiaya girecen. ama öyle ucuz iddialar değil.
şöyle birörnek vereyim. mesela tanga giyip resim çektiricem dicen ve işyerindeki en az 30 adamla
50 şer kağıttan iddiaya girecen. ha vermezlerse diye kağıt imzalatacan. eee para kazanmak zor zenaat. ne demiş fuat "zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır."

yapıcan abi dediğini, sonra tıpış tıpış alıcaksın parayı. ilk başlarda birazcık küçük düşürebilir seni ama sen bunun gibi 10 iddia yaptığın zaman senin adın zaten iddiacıya çıkacağı için sana saygı bile duycaklar.
bu şekilde 46 kadınla yatan arkadaşım var onu da getircemm size. bir sinerji yapacam burada.

▲ dünyanın en güzel işi dilenmektir arkidaş. dileneecesun. ayıp değil. italya de dilencilik resmi meslek be. ne dalga geçiyon. ben bi herif gördüm, gmc marka jipinden indi dilenmeye başladı.
GMC ne diyorsan cahil, al sana caps oğlu caps.


başbakanın korumaları bundan kullanıyor işte.

▲ devamlı zengin arkadaş veya patron edinin. bu biraz zor bir olaydır tabi. çünkü tipin olacak, eğitimli olcan falan filan. zaten hepsi sende olsaydı zengin olurdun o ayrı mesele. gideceksin zengin mekanına. ödeyecek arkadaşların. çevre yapacaksın. sonra sana teklif edecekler gel seni zengin edelim diye. tıpkı evlendirir gibi. denemesi bedava. aha kapı orda. işi yap işi.

▲ herşeyi devletten bekleme kendine zengin eş bul. üsttekinin bi değişiği gibi bişey.

▲ mafyaya gir. en sağlam para orda. bak misal kulüp başkanlarına. hepsi mafya. boktan oyunculara trilyonlar veriyolar niye? para aklıyor çünkü. sen gireceksin bunların içine sonra gel keyfim gel. mafya demek illa adam öldürmek, polat alemdarlık yapmak değil. sahte senet imzalatma olayı da mafyanın içine girer meselam. kapiş?

▲ ben bu kadar zor işlere gelemem abi diyorsan sana bir önerim daha var. anasını satayım bendeki de beyin ha. fırsat üstüne fırsat.

şimdi bu balıklı göl gibi yerler varya. millet oralardaki sulara para atıyo işte. hatta dipteki bozuk paralardan kum görünmüyo anasını satayım. napacaksın? güvenlik ayağına her akşam ordaki paraları bir güzel toplıcaksın. günlük en az bin lira kaldırırsın. samimi söylüyorum. kardeşim bu işte ya benim güven bana.

▲ artık son kısımlara geldik. bu kadar fırsat var, sen hala birini seçip zengin olamadın. o zaman napıyosun abi. hemen ayaklarına taş bağlayıp kendini suya bırakıyorsun. batarken de kulaklıktan bu şarkıyı dinleyeksin.



sen boşuna yaşıyon olum. bu açık. bak etrafına herkes zengin. bi sen fakirsin. ne demiş darwin abi. "doğal seleksiyon kaçınılmazdır. güçsüz ölecek ki güçlü yaşasın." işte bu amk.

hadi git uyu şimdi. rüyalar bedava nasılsa amk.
fransızların dediği gibi.
çüüüzzzzzz.

5 Temmuz 2011 Salı

fakirler için daha uzun süreli yaşam

evet bayanlar baylar çağımızın hastalığı fakirlik. her 3 kişiden birinde var. kurtulmak neredeyse imkansızdır.

aids gibi işte amk. ölüyon çaresi yok ama en azından süreni uzatabilrsin.

işte o yüzden sizin dostunuz, ananız bacınız ben tavsiyelerde bulunacam.

10 lirayla 2 yıl geçinmişliğim var.

if you follow these steps, yaşıycan işte amk uzatma.

ahanda geliyor. şanslısın lan valla.

♥ az yemek yeyin olum. hem paranız yok hem çok yiyonuz. görüyorum sağda solda. üstüne giyecek elbisesi yok herifin ama göbeğinin meşallahı var. az yemek sağlıklıdır hem.

♥ meselam dışarı çıktın bi kafede oturmak istedin. nah gidersin starbucks a. en ucuz yeri bulacaan olum. mado ya gideyim dondurma yiyeyim filan. hadi ordan seni.
gideceksin bakkala meybuz yiyeceksin. sakın meybuzu kötüleyeyim deme zamanında algidadan daha popülerdi.


♥ sakın saç uzatmayın ha. yasak kardeşim. ben demiyorum yasalar diyor. uzun saç çok su, çok şampuan demek. şampuan demişken hacı şakirden şaşmıcan. dove almalar yok öyle. fakirsin olum sen. yerini bil.

♥ boş zamanlarınızda hiç tanınmadığınız yerlerde dilencilik yapın. saatte 100 lira kazanıyorlar. nerden mi biliyorum? kendim dileniyorum lan ordan. aman ha sakın çetelere gelmeyin götü zor kurtarırsınız sonra.

♥ alışveriş zamanı geldi doooğru migrosa. hoooop kardeşim dur iki dakka. ne migrosu? BİM var lan yanı başında. kota dostu. hem kaliteli hem ucuz. Le cola nın suyu mu çıktı?

(bu hayvandan haber alınamıyormuş.)

♥ işe gidecen eve gidecen bi yere gidecen neyse artık. napıyoruz? toplu taşıma. ama ne zaman? çok gerekli olduğu vakit. yürüyüş iyidir hacılar. hem sağlıklı hem egzersiz. hem kızlar bacak kaslarına da bayılırlar.

♥ aman ha sakın abur cubur veya ıvız zıvır almayın lan. israf olum israf. canın çok çektiyse git ya milletten otlan veya promosyonları kapmaya çalış ürünlerden. yapcak bişey yok olum. para kolay kazanılmıyo.

♥ sigara da içmiyoruz. o kadar.

♥ gereksiz elektrik masrafından kaçınıyoz abiler. tv izlemeyiver sanki ne işe yarıyo. eski gastelerden ne olup bittiğini öğrenirsin. erken yat ondan sonra. bok var gece yatmıyorsun di mi.

♥ son olarak da sürekli sağa sola iş başvurusunda bulun. para paradır.

♥ son +1. herşeyi devletten bekleme zengin eş bul.

hadi güle güle canlarım.

kavga iyi bişey lan valla

merhaba anadan doğmalar.

önce şu şarkıyla bir giriş yapalım.



çok teşşekkürrler saygıdeğer megadeth üyeleri.

kavga nedir ve neden edilir biraz da bunun üsünde duralım.

şimdi araştırmalara göre ilk kavga M.Ö. 3000 yılında yapılmış. kayıtlara göre, tekerleğin bulunmasından sonra arabaların üretimi hızla artınca o devirde, trafik de yavaş yavaş sıkışmaya başlamış. hadi bir oldu, iki oldu ee artık çekilmez hale gelmiş bu. herkes buna bir tepki koymak istiyomuş ama nasıl koyacağını bilmiyormuş.

sonuçta mallar daha kavga etmeyi icat etmemişler. günlerden bir gün, ismi Ajfrkgf Cioadaıurt olan bir şahıs, evden işine normal süratte gidiyormuş. herşey sakin güzel gidiyo o ana kadar.

lakin bu herif ışıklara geliğ durunca, arkadan sıkışık trafik kurtulan bir pezevenk freni alamayıp 'TAAAAAKK!!!!' diye bunun arka tampona vurmuş. bizim Ajfrkgf çok sinirlenmiş tabi.

hızlıca inmiş arabadan. gitmiş buna çarpan herifin yanına. kapısını açmış, aşağı indirmiş.
tam yüzüne yüzüne bağırmış. konuşmayı bilmiyolar dallamalar uyarıyım gene.

hoca bu durur mu, patlatmış cevabı. yok lan bu o hikaye değildi.

neyse çarpan şahıstan sadece bir fıssssssss sesi çıkmış. bizimki artık iyice dellenmiş,
diğerinin çenesine bir yumruk atmış ki adam havada adeta şöyle süzülmüş


(bu resimdeki herifin sonuyla ilgili ayrı bir yazı yazacam sonra)

arkadan vuran eleman yerde. Ajfrkgf bi an ne yaptığını anlayamamış. sonuçta o zamana kadar öyle bişey yoktu amk. ama baya hoşuna gitmiş lavuğun.

çıkmış herifin üstüne, allah ne verdiyse girişmiş. tıpkı ertem şener gibi.



kavga bitmiş, bizimkinde bir rahatlama. açmış paketi yakmış bir sigara.( ne garipsiyorsun kardeşim 3000 yılındayız. vardır yani öyle bir teknoloji. yapmışlardır. sanırım.)

ortalıkta hala kimseler yok. baygın yatan adamımız var bi tane. Ajfrkgf çok fazla beklememiş orada. atlamış arabasına basmış gitmiş. sonra bunu herkese anlatmış.

ve efsanelere göreeee, Fight Club böyle başlamış.


tarihçesini öğrendik, gelelim faydalarına.

şimdi kavga etmek insanın zekasını en iyi şekilde kullanmasını sağlar. nasıl mı? şöyle anacım.
şimdi sen herifi gördün. kavga kaçınılmaz. napıyosun peki? adamı inceliyorsun. ona en çok zararı nasıl verebilirsin diye. aklına bir sürü şey geliyor. beğenmiyorsun. yenisini düşünüyorsun.

bitti mi? bitmediiii. bu arada vücudunu da buna hazırlıyorsun. kasları sertleştiriyorsun. mentalite olarak hazırlanıyorsun. aklında değişik hareketler kurguluryorsun. hani şu filmlerde izlediğin.

bunlar daha başlamadan kazandığın faydalar.

kavga esnasına gelince. herifle boğuşuyorsun. noluyor? efor harcıyorsun. efor harcayınca terliyorsun. etrafta kız varsa hem onlar için seksi oluyorsun hem de kalori harcıyorsun. bir taşta iki kuş amk daha ne istiyon?


daha sonracımaaa, şimdi herif yumruk attı noldu? eğildin. böylece kendine güvenin arttı. hırslandın. bi atıldın adamın üstüne, yer misin yemez misin. insan yenir mi amuagodum rahat ol.

geldik en son kısmaaaa. noldu? dövdün herifi. artık senden korkuyor. sense kendine daha çok saygı duyuyorsun. herşeye kısa süreliğine kafa tutuyorsun. bişe olmaz ergenlikte olur öyle.

bi de sen bu olayı gızlara anlattın mıydı varyaaa, tadından yenmez kanka. yalnız bunun bir sınırı olmalı. yoksa adamın makatından kan alırlar kamil kan. sınırını bilcen. vardı ya kenan doğulu nun şarkısı. sen hep kendini bilcen filan. iyi şarkıdır.

ne diyorduk. sınırını bilcen. ne zaman aşarsan çizgiyi, aklına bu resim gelsin ki kendine hakim olasın.


hadi öptüm cicişler. bilgilendirici yazılarımızla daha birçok gencimizi aydınlatacaz.
esen kalın. esenlerde kalın.

3 Temmuz 2011 Pazar

yalnızlık nedir lan?

harbi amk nedir şu yalnızlık? yeniliyo mu içiliyo mu nedir cidden?

durun yardımcı olayım birazcık.

turkcell den mesaj geldiğinde heyecanlanmaktır yalnızlık.

duvar dibindeki boş kaleye şut çekmektir.

kornetto aldığında hediyesini de kendin yemendir.

pes te rakibi hep vs com seçmektir.

yalnızlık eve hep zili çalmadan anahtarla girmektir.

makarna yaparken paketin yarısını kullanmaktır.

bütün fotoğrafların vesikalık olmasıdır.

biriyle konuşurken sesin çatallaşmasıdır.

duvarları yankı yapan evde oturmaktır.

ihanete uğrama riskinin sıfıra inmesidir yalnızlık.


doğum gününde sürpriz parti heyecanını taşımamaktır.

çift kişilik bilete adam bulamamaktır.

dolapta duran pastayı tırtıklama zevkinin olmamasıdır.

yatarken dua edecek sevdiğinin birisi olmamasıdır.

boş otobüste ayakta gitmektir.

televizyonu her açtığında son kanalın açılmasıdır.

netten download edip sürekli film izlemektir.

birileriyle rakı içerken sohbete katılmak yerine uzaklara dalıp gitmektir.

tek başına yolculuk ederken karşında sohbete dalmış grubu görünce içinde bir boşluk hissetmektir

sıçarken tuvalet kapısını açık bırakabilme özgürlüğüdür yalnızlık.

ve daha fazlasıdır..

çok daha fazlası..

emıl tv serdar ortaç röportajı

evet bayanlar baylar yepyeni bir programla daha karşınızdayız.. alzaymır olanlar hariç geri kalanlarınız hatırlar ki

geçen hafta konuğumuz Galatasaray ın yeni teknik patronu (öyle denmesinden hoşlanıyormuş) Fatih Terim beyfendiydi..

kendisiyle çok özel ve oldukça neşeli bir sohbet gerçekleştirmiştik..

şimdi sıra bugünkü konukta.. bugünkü konuğumuz özellikle yaz aylarında yaptığı albümlerle müzik piyasasının amına koyan biri..

kendine has tarzı, ilgi çekici klip kızları ve jet li ye benzerliği ile serdar ortaç konuğumuz bugün..

Emıl: hoş geldiniz sayın serdar ortaç.

Serdar: hoş bulduk sevgili emılcığım nasılsın keyifler nasıl?

Emıl: bırakalım abi bunları vakit kısıtlı.. isterseniz hemen sorularımızla başlayalım..
İlk sorumuz İngiltere den Aziz tavuz adlı abimizden gelmiş.. aziz bey diyor ki neden şarkılarda
Hep aynı ritimleri kullanıyor amk ayırd etemiyoruz şarkıları..

Serdar: şimdi emılcım “do, re, mi, fa, sol, la, si ve do” olmak üzere 8 tane nota var. Malzeme kısıtlı
Anlıyon mu? dünyanın en iyi papalarından olan Malcom X ne demiş? "ne kadar sallarsan salla,
dona düşer son damla". artık birazda zevk almaya bakacaklar. ha bu arada bağlaç olan "da" ayrı yazılır.
madem ki o kadar şikayetçiler aynı müzikleri yapmamdan kendileri yazsın amuagoyim. askerlik öyle yan gelip
yatma yeri değildir.

Emıl: tamam abi kızma bişey demedik. sen de hemen celalleniyon ha. fazla atar göte batar abi. aklında bulunsun.
2.soruya geçelim istiyorum. program benim değil mi amk istediğimi yaparım. bu soruyu izmirde tıp okumaya
çalışan köylü fakir bir pislik olan ömer BüyükDe isimli bi arkadaş sormuş. sizin için bi oturuşta 5 şarkı
yazıyo diyolar ne kadar doğrudur?

Serdar: evet. tamamen doğru. allah vergisi.

Emıl: bütün sülalen böyleymiş abi galiba.

Serdar: özellikle dedem pek sikic.. öhöm yazardır. alırım elime çayımı, kapıyı da açık bırakırım ki ilham geldiğinde
içerde kimse yok sanmasın.. çabuk yazmak marifet değil ben bununla övünmüyorum.. dünya rekoru 12 sn. ben bu aralar
15-20 sn arası yazıyorum. kendimi geliştirip kenya daki olimpiyatlarda türkiyeyi temsil etmek istiyore..

Emıl: anladım abi kolay gelsin o zaam. son sorumuz Bursa nyarın en ılık tiplerinden Yarmagül Zeki den geliyor.. hiç yarılarak
güldüğünüz oldu mu?

Serdar: olmaz mı amk tonlarca var fakat en sevdiğimi anlatmak istiyorum.. bi arkadaşımın başından geçen hadise bu.

eleman babasının şirketinde çalışıyor. işi de güzel gibi. lise üni bitmiş adam olmuşuz amk iş yapıoz ya neyse.
bir gece önce bostancı sahil de içip ceviz yiyoruz. ceviz neyimize bizim amk soğukta bide. herneyse bizim elemana dokunuomuş
ceviz götveren 2 kilo ceviz yedi dokunuo demedi.
neyse ertesi gün taksimde bi bankamatik taşınma işi var. oraya gitti bu piç.

gerisini o anlatıyor:
amına koyim taksim meydandayım midem guruldadı lüpür lüpür edio. dedim dün heralde ceviz dokundu ishal oldum.
üzerimde de komünist montlarından var uzunca yünlü felan. dedim tam meydanda kalabalıkta az osurayım geçer belki..
azcık osurdum, baktım geçen yok devamı gelicek. akla bak amk azcık salayım biraz rahatlasın nasılsa mont var üzerimde görünmez götüm felan dedim.
abi göt yanaklarını azcık genişletmem ile 2 kilo sıvı bok bir anda tahliye oldu vücuttan pböfhhh die..
5-10 sn sonra paçalardan akmaya başladı vay amk naptım ben dedim. taksimin göbeğinde altıma sıçmışım.

devamında, şirkete telefon eder bu ibne,
koşun amk bi araba yollayın taksime acil. sadece bunu dedi tel de dedim amk kavga çıktı kesin 2 minibüs işçi doldurdum arabalara gittik taksime...
amına koyim bu ibne oturmuş paçaların içine sokmuş çorapları kıvrılmış sokak piçleri gibi bizi beklio goldaşın önünde.
nooldu lan dedim abi böle böle altıma sıçtım ondan çağırdım amına koyim 2 kamyon adam yığmışın buraya naptın sen dedi. dedim kavga cıktı heralde amk.
3 tane sabah gazetesi serdik arabaya yatırdık bunu yüzüstü minibüse.
eve gittik yenge, helaya kadar gaste sermiş amk löp löp damlıo pislik ibne gül gül öldüm amk

Emıl: ahauahuhauaa hakkaten manyakmış lan harbi.. güldük eğlendik, artık klasikleşen şekilde programı kapatma zamanı geldi..
megan fox mu ama ayakları kopmuş leş gibi de ter kokuyor
cobie smulders (robin şörbaski ananı nasıl tanıdım adlı diziden) ama geçmişinde 10 tane zenci birlikteliği olmuş.

Serdar: yarı yarıya joker hakkımı kullanmak istiyorum.

Emıl: öyle bişey yok dengesiz.

Serdar: hea. ayakları olmayan kadınlar bacak omza olmaz o yüzden cevabım b.

Emıl: teşekkürler serdar bey. evet bayanlar baylar bir yayınımızın daha sonuna geldik.. kah güldük kah eğlendik.. bir sonraki konuğumuz
siyasetten birisi olacak. sorularınız için sordumsoruyusoktumboruyu@emıltv.com adresini kullanabilirsiniz.
haftaya görüşmek üzere esen kalın.

emıl tv fatih terim röportajı

yayıncılıkta son nokta.. emıl tv gururla sunar.. şılak şılak şılak..

evet bayanlar baylar.. programızın ilk konuğu galatasarayın yeni hocası fatih terim..
türk milli ve galatasaray takımları başında sayısız (aslında sayılı amk neyini sayamıcan) başarılara
imza atan hoca, yeniden gs nin başında.. bizi de kırmadı çünkü saksı değiliz biz ama burda soruları
biz sorarız ve programımıza başlıyoruz.. herkes yerini aldı mı? güzel.. show must go on beybi..

Emıl: hocam hoşgeldiniz yayınımıza bizi kırmadınız. bu yoğun tempoda (ne temposu yanağam daha
antremanlar başlamadı) bize vakit ayırdınız.

FT: ne demek emılcığım her zaman. böyle seksi programlara katılmak bizim için onurdur.

Emıl: saolun hocam. isterseniz başlayalım. gs ye yeniden döndünüz. neler hissediyonuz? (kendisini yabancı
hissetmesin diye şive yapıyorum)

FT: sana ne lan yanağam. herkesin özel hayatı bidir. herkesin hissettiğine kimse garışamaz.
ha şimdi sorarsan ednan polat ın teklifini niye kabul etmedin diye ulan takım olmuş sonuncu diğil
ben takımın başına hose morinyo gelse düzelmez. hose ye de burdan sevgiler saygılar

Emıl: neyse hocam sen bilirün. en birinci (ccc ahmet murat reyiz ccc) sorudan sonra sıra ikinciye geldi.
biliyosunuz bir yarışmada ikinciyi geçen gene ikinci olur.

FT: yapma yav.

Emıl: ne sandın kepçük. sorumuz marmara üni de okuyan M.O. nickli bi geyden. sabriyi bu sene gene
tagımda görecez mi yoksa yeni oyuncular mı alıncek?

FT: şimdi sabri futbolu beyniyle oynayan adam. harbi beyniyle oynuyor. geçen penaltı alıştırması
yapıyoruz. bu gitti kafayla vurdu topa. yaradılış tabi bişey diyemezsin. ama siz onu bi de
ailesi maça geldiğinde görün. bikaç sene önce bursa maçında 80 metre top sürerek gol atmıştı hatırlarsınız.
hatta o gol için pele nin bir yorumunu aktarayım size. " Você viu como bater a porra Goyim"
ben sabriyi çok severim. üvey evladım gibi. hani şu sakat olan. sabri ciğersizin teki.
ulan o kadar koşulur mu sahada. sanki deliyle sevişmiş. gerçi deliyle sevişince öyle olmaz
pek ama hayırlısı. takımda kalacak.

Emıl: anladım hocam. şimdi sizi biraz eskiye götürmek istiyorum. sene 2000. gs uefa liginde final oynuyor.
dünyanın en iyi takımlarından arsenal. o maçta ilker yasin in bir yorumu çok konuşulmuştu hatırlarsanız.
tanju nun kafayla karşı kaleye gönderdiği topa müdahele yapan henry e kart göstermeyen hakeme
bir tepki olarak "hem gol hem ananın fıstığı" demişti.(ne uzun cümle amk kaydedin bunu. uğur! oynat kardeşim.)
tarihe altın harflerle geçen bu söz hakkında neler düşünüyorsunuz?

FT: öncelikle ilker benim en sevdiğim dostlarımdan biridir. spikerlik yaptığı zamanların aksine çok ciddi bi adamdır.
günde en az 2 litre şarap içer. o kadar enteldir ki ekşi sözlükten fahri doktora almıştır. şimdi o yılda bizim böyle bir başarı
henry nin müdahelesiydi. eğer o penaltıyı hakkem verseydi taşaklarımızı sere sere o maçı kazanır idik. zor oldu güç olmadı( bu ne demekse amk)
o an ilker in düşünmeden tepki vermesi lazımdı. normalde dediğim gibi o kadar iyi eğitimlidir ki da vinci nin eserlerini tersten okuyormuş.
"hem gol hem ananın fıstığı" yapılabilcek en iyi yorumdur bence. hatta maçtan sonra uefa başghanı bülent uygun dedi ki "amına goruk ilker
başghan" benim de en çok kullandığım söz kalıplarından biri oldu. teşekkürler ilker yasin.

Emıl: hocam son bir soru sorarak yayınımızı kapatmak istiyoruz. yoklukta hangisini seçersiniz?
vücut adriana lima vücudu ama kafa nihat doğan
ebru polat ama 6 saat önce ölmüş

FT: hımm zor soru. what can i do sometimes. i can do both of. sonuçta kese kağıdı ve bant bulduktan sonra adriana lima ya sahip
olmamı engelliyecek bişey yok. o yüzden cevabım a. benim yorumlamam bu kadar. haydi hayırlı traşlar.

EMıl: tekrar teşekkür ederiz hocam. evet sevgili izleyenler. oldukça seviyeli, kültürlü bir program oldu. içtenlikle sorularımızı yanıtlayan
gs nin yeni teknik tirektörü fatih terim e çok teşekkür ederiz.
bir sonraki konuğumuz müzik sektörüne damgasını vurmuş olan bir sanatçımız olacak. bizi izlemeye devam edin.
herkese iyi haftasonları. mucuk.

üstün zekamın verdiği ayarlar

geçen misafirliğe gittik dayımlara. dayımın da yeni bebeği olmuş. erkek bi evlat.

aldım kucağıma seviyorum bunu. muhabbeti ilerlettik. dedim sen büyü seni genelevlere götürcem.

baktım tip tip bakıyo. inanmamış gibi.

ne bakıyon yarraam dedim. senin yaşın kadar kızlar birlikte oldum ben.

baktım sustu...

at avrat siyanür

geçen sene istanbuldan antalya ya gidiyordum. garı gız görmeye. yanıma biraz para azcık da elbise almışım. gece arabası bu. atladım 12 de gidiyorum. yolculuk başladı bende de uyku. nasıl bastırıyor ama namussuz.

hiç dayanamam uykuya. hemen uyku pozisyonu aldım. pozisyon dediysek koltuğu yatırıyon işte amk sanki ne. neyse yol uzun uyku uzun. bikaç saat geçti muuvin (muavin demek istiyor yazar bozuntusu) geldi uyandırdı. belki işersin filan dedi. yok dedim geri uykuya döndüm.

sabah gözümü bi açtım antalya otogarına giriyoruz. ohh dedim deli sikmiş gibi uyudum. otobüsten indim, elimi arka cebe bi attım hassiktirr. cüzdan yok anasını satayım.. muuvin e söyledim bana ne lan yaraam düşürmeseydin diyo. uyurken iyi amk. neyse dedim yürümeye başladım. karnım da nasıl aç amk. cepte gram para yok. aylak aylak geziyorum.

böyle sahilde (amk cahili parası yok sahile gitmiş pezevenk. yürümüştür de kesin) yürürken simitçi gördüm bi tane. "gevreekkk simitttt" diye bağırıyo. gittim dedim kolay gelsin. sen yetkili bi abiye benziyon. bana şurdan bi dene simit ver hayrına çok açım be abi. şöyle bir baktı. burası kızılay mı amuagodum siktir git burdan yavşak swh swh filan. ben topuk tabi.

böyle aç aç geziyorum derken akşam oldu kalacak yer yok. dedim en iyisi camiye gitmek. gittim yatsıdan önce imamın yanına. kalacak yerim yok camide yatcam dedim. biraz kem küm etti "senin evin mi lan hıyar ağası" diye atar yapmak isterdim ama ne çare. iyi insanmış lan bu imamlar. akşam karısını ne hale sokuyor onu bilmem ama.

neyse kıvrıldım köşeye, 2-3 seccade örttüm üstüme bi daha uyudum. sabah namazına açtı kapıyı imam. uyandırdı tabi. beleşe yatmak yok kalk ibadet et dedi. tamam amk dedim kıldık namazı. açlıktan ise geberiyorum. sabah ola hayrola bi çaresine bakacaz dedi. gene tamam dedik yapçak bişey yok.

sabah oldu 10 filan cami görevlilerinden biri uyandırdı beni. imam seni bekliyo diye. söylene söylene kalktım gittim. cenaze varmış. onu yıkamış koymuş kenara. sahipsiz biri dedi ölen kişi için. birazdan namazını kılcaz sen başında bekle ben birazdan geliyorum dedi.

ben de namazdan sonra artık yemek işini açacam sikerim lan ölüyorum midem gurul gurul isyan ediyo. tabut filan caminin arka tarafında gittim başına bekliyorum. baktım ses geliyo. tak tuk. tabut içinden. noluyoz amına goyim dememe kalmadı beyaz örtüyle fırladı bu amk. ben nasıl kaçıyorum ama. namussuz da iyi koşuyormuş. ama hiçbirşey göt korkusuyla yarışamaz.

son gaz kaçıyorum. yollara filan atlıyorum direk. tam karşıya geçiyodum kiiii, arabanın teki bir vurdu bana ben savruldum sen de 3 metre ben diyim üç bin metre. ne kadar yattım bilmiyorum.

gözümü bi heryer karanlık. pencereler filan var. bi evdeyim ama nerde.

kendi evimdeymişim amk. kabus görürken yataktan düşmüşüm amınısikim. gittim elimi yüzümü yıkadım geçti.

bu da böyle anımdır. ( ccc etin geçtiği kemik ccc )

2 Temmuz 2011 Cumartesi

ön söz namına

kısmetse iyi değilse kötü bir olay olacak. girişi kısa tutalım ki, çıkışta sorun olmasın.