30 Mart 2012 Cuma

Sınıfı Geçme Kılavuzu

Sınıfı geçme kılavuzu

Selamlars ya analarının gözleri. Napıyonuz lan. dedim size bi sürpriz yapayım malum normalde haberli yazarım ama dedim şu final haftası arasında yazayım da keyifler tavan yapsın.
Başlıktan da anlaşılacağı gibi, hepimizi üç aşağı beş yukarı on sekiz kuzeybatı belli üniversitelerde öğrenim yaşamlarımızı daime ettirmeye çalışıyoruz. İlk sene öğrencisiyiz kabuldür, ikiler de var aramızda ancak onlar hazırlık okumanın keyfine varmadıkları için bazı esprikeler (ispanyolcadır ha) onları aşacaktır.

Kemerleri bağladıysak, ufaktan ara gazını veriyorum. Gazı irandan alıyorum zam yapmış oçeler hakkını verin ha sikerün.

==) şimdi ağbicim ablacım, öncelikle şu birinci sınıf ameleliğinden kurtulun. Kurtulun amınakoyim ya. Lan daha bir ay geçmemiş, görüyorum heryerde “ay vizeler çoğğ zor,, ay şu hoca sıfırcıymış, ayy selin içine don giymiyormuş” filan. Selinin numarası olan versin yoksa siktirsin gitsin.

Lan olum, neyin kafasındasın? Kime ne hava atıyon lan. bölümleri yarıştırıyorlar amk. En zor bölüm kaldırım ve çevre mühendisliğidir. Aksini iddaa edenin ümüğünü karışlarım.
Daha bire gidiyon, vize final muahbbeti yapıyon. E birader daha stajlar var, dördüncü sınıf falan filan var. Tabi hazırlıkta kolay kolay sınavları verdiler, bölüme geçince göt tutuştu. Olmaz. Titreyin ve kendinize gelin. Amacınızı belirleyin. Yoksa siksen birinci sınıfı geçemezsin. Tanıdık var lan. adam okula 2006 da girmiş usta. Yazıyla ikibinaltı. Beyin terk. Büyük lokma ye büyük laf etme.jpeg.


kaldırım mühendisi diye arattım, üç botuylu resimler çıktı.

==) ders notlarınız olacak arkadaş. Derse ait dökümanların olcak. Heee ancak şüşee bi durum var. Bazı derslere girmedin mi görürsün ebeninkinin orta basenlerini. Misal java. Notu yoktur bi kere bu dersin. Misal mühendislik derslerinin lab leri. Onlar sana girmeden sen onlara gircen.
ama, ama ama. Şimdi burayı iyi dinlicen. Genelde çoğu dersler notla geçilir, peki notu nerden bulacan? İşte burası çok önemli. Genelde etrafta süerkli not alan bikaç eleman olur, onlara biraz yavşamak kaydiyle, birazcık börgırdan yemek ısmarlama taktiyiyle notlara erişirsin. Fakat asla notuna başvurulan adam olmacayacan arkadaş. Yoksa kampüste parmakla gösterilen fakir uruspu çoçoğondan farkınız kalmaz. Çünkü öyle bişey yok. Alınmayın lan.

==) ders notlarını da bulduk, sıra geldi eski çıkmış sorulara. Yeni çıkmış soru nasıl oluyorsa artık. Ah tamam lan tamam vurmayın. Genelde eski soruları hocalar ve asistanlar vermezse bulmak imkansıza yakınsar. İntegralini aldığımız bu durumda üst taraf sonsuza gittiğinden belli işlemlere tabi tutarsak yani limitini filan alırsak ancak ona yakın bişey elde ederiz.
Bu çıkmış sorular candır. ♥ tir. Şimdi siz birinci sınıfsınız ya, öss için kaynak bulmak kolaydı. Yiyosa bul bakıyım elenktirk miyendizliği 3. Sınıf ikinci vize sorularını. Üst sınıflardan öğrenip kağıda not alcaksın. Yardımı dokunur.

==) bazı hocalar vardır ders almıcaksın arkadaş onlardan. Ya benim bi hocam vardı, adam final kağıtlarını toplardı, havaya atardı, ön yüzü gelirse 60, arka taraf gelirse 70. Bu kadar. Ne uğraşıcam lan derdi. Boşuna pırofesör olmadım diyordu. İlginç tabi. Bi de derste ara ara konyak içmeyeydi iyiydi. Yok yani olan var olmayan var. Can bu çeker.


alkolün zararı diye arattım, bu kedi çıktı. pek de sevimli kerata.

Bu hocaları yağ çekerek kandırmak çok zordur. Bunlar piyasa deyimiyle kurt hocadır. Haşin davranılmaktan hoşlanırlar. Hele orta yaşında bakımlı bayansa, e siz de erkeksiniz, çanak çömlek patlasın abi. Çok mu amerikanvari oldu? Olduysa söyleyin sonra değiştireyim.

==) arkadaş grubunuz olsun ve çalışkan arkadaşlarınız olsun. Bak bana mesela, adama dedim ki sen beni final için çalıştır, 70 alırsam kiloylan köfte yemeye gidecez. Sözüm söz. Önümüzdeki maçlara bakıyoruz. 30 milyonun lafı mı olur. Maksat muhabbet.
Zor konularda bu adamlarla adeta birlikte yatıp kalkacaksınız. Gerçi evde kalıyorsanız gerçekten akşamları kimlerle yatıp kaltığınız belli değil. Gece yattık beş kişi, sabaha olmuş 25 kişi. Kapının anahtarı kaç kişide varsa artık. Tamam gelsin kalsınlar da, herif üstüne örtmek için yer parkelerini söktü ya. Yazık mınakoyim be.

==) sınav öncesine geldik. Sınav önceleri çok değerlidir. Bazı sınavlar için baya erkenden çalışılmalıdır, bazılarına ise hiç çalışılmaYARAK artistik yapılmalıdır. Ama sınava nasıl çalışmalı? Kip riiiidink.

Öncelikle çalıştığınız bi yer olmalı. böyle rahat bi yer olsun. Bizim bi arkadaş vardı, rahmetli oldu, şey derdi hep “hmmm biraz da buraya yatıyım, azcık da şöyle uzanıyım” filan. Kafanıza nasıl bilgi akışını kolaylıyorsanız öyle yapın. Üniversitedesiniz lan o kadarcık da rahatlık olsun. Herkesin göbeğini hiçkimse karışamaz. Bak bana. Kendim koştum kendim kestim gobeğee.
Sınavlara beraber çalışma yalanı vardır. Genelde karılı kızlıdır. Bu kızlar sizden rica eder, siz de abazasınız ya, hani öküzlük yapmış gibi görünmemek için evcet dersiniz, ancak aslında siz o gün tamamen bireysel çalışarak o dersin çalışmasını bitirmeyi planlamışsınızdır. O öyle olmaz işte.


her selin böyle olsa sıkıntı yok, bahınız avrupa yahası.


Önce ayarlanılan saatten yaklaşık iki saat sonra buluşunulur, hal hatır sorma, kitapları açma derken bi saat de öyle gider. Bitti mi? Ne bitmesi yeni başladık. Çay koyup geliyorum.
Sonra en baştan özet alınır anca bu özet alınan kısımlar konunun en kolay kısımlarıdır. Ara gazıyla filan biraz çalışıldıktan sonra selin der ki ben çok acıktımmmm bişiler yiyelim filan.

Eh sen kibar adamsın, onay çekersin. Bi çay molası sürdü mü sana iki saat. Sonra tekrardan derse geçersiniz, işte baba konular gelmiştir. Sen anladın anlamasına da, nasıl anlatacan bu kodumun gerzeğine onu düşünürsün. Çünkü sen baştan sonra derse girmişsindir, ancak selin 50 dakkalık derse 48. Dakikada girp 49 da çıkmıştır. Sıkıla sıkıla denersin anlatmayı, umutsuz gözlerle olmadığını görürsün, senin de hevesin kaçar.

Saate bi bakarsın, oooo geç olmuş dersin ve içinden küfür etmeye başlarsın. Çünkü sen o gün tek
başına çalışsaydın şuana çoktan çalışmayı bitirmiş Skyrim kasıyordun. Ama aslında daha da geriye gittin çünkü koca bir günü yedin. Muhtemelen öpüşüp ayrıldınız, selinler içmeye gitti, sen eve ders çalışmaya. Koy be usta. “ben de koyacam haa” diyordun ya, koy işte. Bugün senin koyma günün.

==) sınav öncesi tamam, geldik sınav zamanına. Sınıf listelerinden tanıdık isimlere bakılır, onlara yakın oturulur. Hatta onların en çok çalışkanına. Olur da kopya çekersin diye. Ancak kül yutmayan hocalar vardır. Adamın gözlerine bakarak ömrünü bile sikerler o derece. Eğer onlar yoksa çek. Çek babam bişey olmaz çek. Ama tecrübeli olman lazım kopyada. Yoksa mantarlarsın.
Öbür yol sınava çalışarak gelirsin, paşa paşa yapar çıkarsın. Bu kadar basit.

==) sınav sonuçları açıklanır, ağırlıkları ilen hesaplamaya girişirsin, çan olur mu olursa nasıl olur falan filan. Sonra ortalama olarak kaç geleceğini kestirirsin. Eğer kalmazsan geçersin, kalırsan bi daha alırsın. Bu kadar basit.
Demek ki neymiş? Çakallık yapmaya gerenk yokmuş. Dediklerimi yapıp da geçemeyen olmadı. Kiminin ırzına geçtiler, kimi dersini geçti okudu adam oldu. Ama illa geçtiler.

Hadi selametle.

12 Şubat 2012 Pazar

atın ölümü arpadan oldu

selam size sesi büzüşesiceler. ulan ne uzun zaman oldu be. harbiden özlemişim sizi. gelin bi sarılayım doya doya. mevlana sen gelme.

Baştan uyarayım bütün kişi ve kurumlar hayal ürünüdür gerçekle bağdaştırmayın silerün haa.

ben geldim 30 yaşıma, başladım anıları anlatmaya. ah o deli maceralarımız yok muydu. iflah bırakmıyor adamda. zannedersem üç tane anlatmış idim, yeni bir tane ile devam edelim. kemerlerimizi bağlayalım, dişlerimizi fırçalayalım, şömine etrafına toplanıp yerimizi alalım.
yıllardan 1945. aralarında ben de olmak üzere 5 tane dallama, Zerdüş, Emanuelson, Çıngırak,
Fırkateyn ve Östaki, zar zor okullarını bitirdiler. üniversiteyi yani. Zerdüş biliyorsunuz iri yapılı, büyük gösteriyor. üniversiteyi bitirince "ben yaşımı büyütecem" deyiverdi. ancak yol yordam bilmediği için yardım etmek gene bize düştü. dedim ki " v-pills diye bişey çıkmış kafası hariç 10 cm büyütüyormuş onu kullan." bu cahiller bilmez benim bissürü entel arkadaşım vardır her boku bilirim.

Zerdüş büyütücem falan filan deyince, Östaki meraklandı tabi. " napacaan lan yaşını büyütüp keraaneci" diye sordu. Bu Östaki piskopat filan ama arada kafası çalışıyor. Zerdüş poposu pardon piposundan bi fırt daha çekti, uzaklara dalıp aynen şu sözleri söyledi:" evlencem olum ben.." hepimiz sustuk. birbirimize bakıyorduk. Östaki Fırkateyne, Fırkateyn bana, ben Çıngıraka, sonra hepimiz Çıngıraka. "ahuaamuhapuazuhaahha" diye bir gülmüşüz, emin olun ömrümde böyle 2 kere güldüm. " siktir lan manyak ibne gözveren kimi yiyon olum sen ağuauğauha" diye devam ederkene, " bayadır sevişiyoruz olum artık işin bi adını koymak gerekli" deyiverince, iş artık ciddiye bindi.

Fırkateyn sordu " iyi hoş tamam da korunuyor musunuz abi peki". "yok olum ya ben sevmiyorum prezervatif filan hiç bişey hisseymiyorsun onu takınca." diye cevapladı Zerdüş. soru sırası bende. arka sokaklar gibiyiz amk. herkes sırayla konuşuyor. adamlar pisliğin teki çıktı rıza baba. ben de dedim ki " lan manyak mısın ya kadında HIV, Frengi filan varsa hastalıklıysa?"
"kadın mı? ne kadını?" obaaaaaaa. şarteller attı hepimizin. aşağıdaki resimle yüz ifademizi anlatacağım.

"n..n.. nasıl lan?" demeye kalmadan, hani biz bu hanzoya güldük ya, işte onu 12bin3 ile çarp, üstüne 0.1 ton ekle ahanda bu kez zerdüş gülmeye başladı bize. "noldu lan delifişekler sizi eşşek çarpmışa döndünüz ehuahauhu". karınca kadar aklıyla bize şağa yapmış denyo. biliyorum biraz uzattık giriş ayrıntılarını.. havaymetyormadır da aynısı lan kızma hemen. 7 senedir anlatıyo kodumun şizofreni. alayı gey.

eeee dedim ben, " okulu da bitirdik, bunu kutlamak lazım, tağtile çıkmak lazım. tatile gelmek isteyeeeeen, kaleyeee mum diksiiiiin. kaleeee kapanıyooooor, eliniii çekeenn gelmiyoooorrr." tatil fikri güzeldi hoştu da, nereye gitmek lazımdı? malum biliyorsunuz yolların geri kalan kısmını hep katırlarla devam ediyoruz.

Çıngırak dedi ki "olum ben gelmiyom mekkeye gidecağım ben. kabe etrafında dönecem biraz. yerime başkasını bulun." haydaaa. oldu mu ama şimdi. "napayım abi annem ihram dikmiş, bana ikram etmiş, bezi ithal etmiş, bana da iğfal etmemek düşer. iğfal ne demek mi? belgelerle açıklıyorum."



neden mi beş kişi olmalıyız? çünkü eğer dört kişi gidersek 2-2 çift olacağı için sürekli sevişiriz basenlerimize yazık. 5 olursak kendimizi frenleriz. "tamam kanks git ama gelirken bana bi hediye getir hamuğagoyim" dedi Zerdüş. "oki doki sana çoğğ züpperzani bi hediye verecauk hadi selametle ben gidiyorum."

gözyaşları sel oldu aktı. arada başka şeyler de aktı. ayrılmak da pek zormuş. Çıngırak ın arkasından sel olan gözyaşlarımızı döktük ki çabuk gelsin. onu uğurladıktan sonra, 5. kişi için kimi alalım diye düşünürken Fırkateyn in dehşetül şukara beynine enfesss bir fikir düştü. "lan dalyorriksler, şimdi biz tatile gidecez, bissürü kadın kız filan. e onları tavlayacak biri lazım bize. ben derim ki Burock Tokmaktaş adlı yağuşuklu arkadaşımızı yanımıza alalım, en azından şansları zorlarız." vay beee kardeşimmm. aslında böyle zekice şeyler genelde benim aklıma gelir ama sürprizlere de açık olmak lazım.

"o zaman oylamaya açıyorum. kabul edenler, tamam edilmiştir." jet hızıyla oylanan bu kararnameden sonra gözler anayasa mahkemesine çevrildi.

dedik 5. adam da tamam, hadi valizleri hazırlayalım. tekrardan yurda geçtik. Burock arkadaşımız yurtta kalmadığından son model cep telefonumu çıkarıp kendisine teklifimizi sundum. hay hay hahahahay diyerek onayladı, amma velakin nereye gideceğimiz hala muammamamamimimi mikrofon şov olduğu için oracıkta susmak zorunda kaldım. "e olum gelin taylanda gidek hem benim emicemler orda yol parası da vermezük". Hay ağzını öpeyim senin hatta ertem şenerle heryerinden öpelim. diğer sikindiriklerin de işine gelir. yemin ediyorum bu beleşçilere bedava tentürdiyot var de ellerini kesip üstlerine dökerler amk.


tayland çoh güzel şeyir. böyle insanlar filan var ama değişikler. çocukların kafasını okşarsan onlar da senin götü bi güzel okşuyorlar. yani ilginç inançları var. kuşa tapan var abi. tapın tapın sonra gelsin kafana sıçsın. olacak şey mi.

uçaktan indikten sonra burock kardeşimizin dayısı bizi havalimanında karşıladı. kalabalık geleceğimizi söylemiştik ona. o da kalabalık gelmiş. mahalleden bissürü adam toplamış fena dayak yedik o gün. Misafir salçalı köfte umuyordu acılı yumruk yedi.
kalcağımız ev şehrin nerdeyse göbeğinde. bu Burock lar çoh zengün adamlar. ne kadar doğru bilmiyorum ama dedesi mafyaymış diyolar. ilaç işindelermiş.

arabadan eşyalarımızı içeri taşımaya başladık. ev dübleks. heryer altın amuagoyim. biz üst katta kalcaz. dubleks ama bin metrekare. kendine has halı saha filan da var. tabi bu Östaki maç delisi. "hadi lan beyler maça hadi ehueheuee". acıyan gözlerle bir bakmışım buna, bir bakmışım. asla büyümeyecek bu hıyar. " ulan östaki, afedersin ama y*a*rrak ta bile kafa var sen de yok" tabi kafa olmadığı için bu sözü de anlamadı denyo.

biz eşyaları dolaplara yerleştirirken, bir anda içeriye son derece alımlı, sarışın, brazzerstan fırlama hizmetçi geldi. daha doğrusu hizmetçilerden birisi. ev taşşş hizmetçi kaynıyor. "erşan abi dedi ki eşyalarını yerleştirdikten sonra ellerini yıkayıp yemeğe gelsinler. hmmm bir de emanuelson kim aranızda?" Tanrım sana geliyorum. bir adım öne çıktım. uygun adım ereksiyon.
"buyrun benim?". gözleri bana döndü. bu ne güzellik doğa tanrısı bi de hele. "erşan abi sana bu zarfı verdi." zarfı almak için hatunun yanına gittim. zarfı alırken eli elime değdi bi fena oldum bi hoş oldum. "okuduktan sonra beni bul." diyerek arkasını döndü, ama tam giderken sıkı kalçalarıma bi tane şaplağ attı. aaaauuuuuuu. daha sonra bu erotik kısma dönecem biliyorum eliniz şeyinizde kaldı.


Hazırlandık aşağıya indik. Yemek de tam ağızımıza layığ. Tabi ben cool davranıyorum öyle apaçi gibi saldırmıcam. Ama olum sofrada muzlu çikolatalı pasta var lan nasıl saldırmıyım. Siz bi de Fırkateyn i görecektiniz. Zannedersiniz hiç anne sütü emmemiş.tamam belki çok emmiş olabilir ama bu kadar hanzoluk olmaz ki canım. Adam tabaktaki çiçek desenini bile ekmekle sıyırdı usta. Bi de “bu papatya güzel pişmemiş amunagoyim” diye de yemekteyiz ayakları yapıyo. Dübelek herif.

Yemekler yendi, şakirdin mazotu çaylar içildi, sıra akşam gezmesinde. Erşan abi “siz gençler kendiniz gezin ben size yüğ olmıyım. Burock a tonla para verdim istediğiniz boku yiyebilirsiniz. Aletta? Masaj için banyo hazır mı bebeyim? Tamam geliyorum.”


5 abaza arabaya atlayıp gezmeye başladık. Burock sazı aldı eline, başladı çalmaya. “şimdi beyler bence önce romantik yerlere götüreyim sizi, sonra bi karpuz alak da yarak yiyek.” Ney? Ne diyo la bu filan demeye kalmadan “ la olum kurbağa aradı dedi ki ilerde efsane bi genelev varmış varak vurak”. Oha noluyoruz lan. O kadar gelişmedik biz. Tabi bunlar hep şaka. Komiklik filan.

Burock da deli gibi araba kullanıyor ha. Yalnız bi durum var önde Zerdüş, arka cam kenarında ben, ortada boşluk, diğer köşede Fırkateyn var. Östaki gene yok. Napıcaz biz bu adamla ya tanrım sen söyle. Sonra arkadan bi baktım bu camdan geldi benim esneme bi tane vurdu, feleğim si.. şaştı.

lan dedim olum sen nerdeydin deminden beri yokluğunu da hiç hissetmedik haa. Bu dedi “ ulan hıyar ağaları tuvaletteydim niye beklemediniz ta ordan buraya koştum”. Yalnız araba hala hareket halinde bu dallama hala koşuyor. Ani frenle birlikte arkadan bagajı açtık ve fakir piçi bagaja attık.

Böyle bizi çok ciks sahil kenarı olan bi yere getirdi Burock. İlerde de kayıklar filan vardı onlara binecağız. Arabadan çıktık da Östaki amelesini az daha gene unutuyorduk. Gittim bagajı açtım bir de ne göreyim bu eşşeğinoğlu anası babası hariç indirmiş pantolonu asılıyor. Sırtı dönük ama. “lan damına çıktığımın lalesi bu ne hal”. Çok da hazırcevap ibne “ ağzına mıçtıklarım sıkıldım iki saattir napıyım lan. Sen de izlemeyi mi seviyon napıyon amk kapatsana kapıyı”. Ufak çaplı kalp krizleri geçirdim yeminlen. Ama şuna çok hayret ettim, bu serseri peçeteden kendi imkanlarıyla doğmuş, eyvallah da nasıl mayoz bölünme geçirmiş onu çok merak ediyorum.


Kayıkların birine geçtik, dedik amca bizi nirvanaya kadar götür para möhüm deyil öhöm. Aşık koltuklarından filan koymuşlar kalp desenli filan. Neyse yerlerimizi aldık cügaraları yaktık keyif yapıyoruz. Böyle 5 abaza erkek muhabbeti dönüyo işte maç muç, karı kız, eğrotik şakalar nükhetli durular filan. Ben tabi kopartıyorum ortalığı.

Böyle bi iki saat filan geçti durmak bilmeyen muhabbetten Fırkateyn nin kafası şişti. Bu koltuklardan kalktı kayığın ön kısmına doğru yürümeye başladı. Kayık da nah 25 metre anasını satayım. Bu gitti, az sonra Östaki kalktı. Elinde şarap bardağı, ağzında pipo filan. Usulca yanına sokuldu Fırkateyn nin. “ siz de içerdeki partiden sıkıldığınız değil mi” . Fırkateyn döndü buna, “ hoşt lan amuagodum defol git lan ılık ibne.” Östakiden cevaplar hınzır gibi “ güzel olduğunuz kadar küstahsınız da.”

Ben tabi uzaktan izliyorum ama gülmekten de altıma işemişim hiç iyi görüntü olmamış. “kestik”. Zerdüş tü içeri giren. “evet beyler uzatmayın siz kardeşsiniz size nikah düşmez.” Zamanında merkez camii nde imamlık stajı yapmıştı Zerdüş ancak cami içinde maç organize etmek ve bu maçlar da bile şikeye bulaşmaktan dolayı 5 ay hapis cezası almıştı.

Burock ın yanına geçtim ben. “ la olum sıkıldık hadi bizi başka yere götür güzel bi mekana götür lan içim kıyıldı burda”. “ tamam abi sen diğerlerini topla ayrılıyoruz. Sizi çoğğ iyi bi yere götürcem.” Ben diğerlerini içeriye çağırdım, kaptan bizi tekrardan iskeleye götürdü. Dedim burock ben kullanayım arabayı bilirsin benim şoförlüğüm iyidir. İyi dedi al ama vitese dikkat et tutması alışkanlık yapabilir.

Geçtim koltuğa, çektim vitesi. O ne yumuşaklık. Dedim ulan burock ne adamsın. Herif vitesi bile kadın şeysinden yaptırmış. Metroseksüel adam abi yakışır.
yarım saat kadar sonra çok fena bi yere girdik. Giriş bedava ama çıkışta hesabı gömüyorlar. Biz geçtik içeriye, göz gözü görmüyor. Fena parfüm kokuyor. Şöyle afillisinden güzel bir masa seçtim. Kısa boylu bi hatun kişisi geldi “ buyrun menü burda neler arzu edersiniz?” sırayla söyledik işte bişiler. Tatlı olarak da Zerdüş ile Östaki ortaya karışık baklava söylediler. Ama ondan kalmamış şerbetli çekirgeden getirdiler.


Taylandı bilen bilir her an heryerde herkesle birlikte olabilün. Tabi yerse. Şöyle bi olay oldu ki ona dayanarak anlatıyorum.

Biz böyle otururkene, içeriye üç tane sağlam daşş hatun girdi. Birisi fena güzel. Görür görmez dedim “beyler bu hatun benim karışanı silerim.” Östaki de “diğer ikisi de benim ulan yaların” . ben tanışmak için uygun anı bekliyorum tabi. Bilirsiniz kızlar tuvalete asla tek gitmezler. Bu Östaki nin kancayı takacağı iki hatun tuvalete geçtiler benimkisi yalnız kaldı.
Kalktım masasına yanaştım, sağa sola bakınıyorum, kadının çantasının altına bakıyorum filan. Bu dedi ki “lan dürzü ne arıyon lan iki saattir”. Dedim ki “ aslında sizinle tanışmak için bahane arıyordum ancak bu hitap şeklinizden sonra arif in manchester a attığı golü aramaya başladım”. “ aaaa ben de var lan o dün indirmiştim” diyerek çıkardı bu telefonunu. Açtı beraber izledik sonra ben kaçtım ordan.



Sonra Östaki çıktı kızlar tuvaletinden. O iki kızın peşinden gitmişti o . “naptın lan hallettin mi işini kerata ehehe”. Takıldım buna. “ hallettim de iyi ki sen bulaşmamışın öbürüne.” Niye lan filan dedim. Sadece hitabı kötü idi oysa. “ olum o shemale miş lan. Yatırdı mı yarım saaat gidiyormuş. Seninki olurdu soba borusu ben sana diyim.” Var anasını. Zaman kötü kolla götü.
Şöyle bi etrafa bakındım, Zerdüş yok etrafta. Haydaaa. Her seferinde birisi kaybolmak zorunda mı amk. Baktım az ilerde kalabalık var. Dedim kesin fortlamaya gitti oraya. Anasını satayım 5 dolar versen 20 kızla birlikte olabileceğin tayland da bu hayvan fortlamaya gidiyor. Heyecan yaşamayı mı seviyor, nasıl fantezi üretiyor anlamadım. Tam fantazor adam.

Ben gittim, bu hayvana bi ders vermek için geçtim arkasına, ben de buna fortluyorum. Öyle böyle değil. Kendimden geçmişim. Ama kendimden geçmemin sebebi Zerdüş ün enfes, sıkı kalçaları değil. Tam suratımın üstüne yediğim yumruk. Bu denyo bakmış biri buna fortluyo, “noluyor amuagoyim” filan derkene dönüp çakıyor bi dene suratıma.


Ben ayılınca tabi, kurtlar vadisindeki ömer baba stayla gibi konuşmaya başladım. “ yaa gördün de mi. Başkasına yaparken iyi, sana yapılınca kötü. Olmaz öyle. Ya sen de kamuya açılacaksın ya da bu diyardan siktir olup gideceksin. Yalnız varya kamuya açılsan paranın damına korsun moruk ben sana diyim.” “essah mı diyon lan. Bah dalga geçmiyon de mi”. Oha herif ciddiye aldı. Topuk topuk.
Tabi biz olay çıkarınca apar topar attılar bizi dışarı. Body guard diye iş makinesi tutmuş öküzler. Direnemedik bile. Dedim napalım bize burdan ekmek çıkmadı, saat de geç oldu artık eve dönelim. Zaten kafalar olmuş bir. Paradan altı sıfır atıldı ya o yüzden.

Eve döndük, moraller bozuk. Dedik daha da bağlasan durmayız tayland da. “yarın sabah uçak havaalanına gidip alıyo

rum biletleri beyler. Hem yarın Çıngırak da dönüyormuş Mekke den iyi olur.” Cevap gelmedi. Kafamı öne eydim, geçtim yatağa uzandım. Bişey daha uzandı yanıma. Sola bir döndüm, aman tanrım. Bu bana kesik hizmetçi, sarışın afet gelmiş. Tabi odada bizim diğer dangozlar da var. Beyler dedim bi beş dakka çıkın yengenizle bişi konuşcaz.
Şarışın afet bana döndü “ beş mi? Beş dakka ne lan. Ben gidiyorum çamaşırlarını ‘ellerinde’ çitiliyiver.” Obaaa. Bu kız milletini anlamıyorum abi. Neyse bu gece de kaş göz çizerim elime bişi olmaz.


Sabah gittim aldım biletleri, geri gelip Erşan abiyle filan vedalaştık. Dedik “abi biz geldik sıra sende. Yalnız orda hatun sınırlaması var söyliyim. Pasaporta işliyorlar.” Yüzü düştü tabeee ama çaktırmadı.

Atladık uçaklara indik amerikaya. Heryeri bok götürüyor anasını satayım. Zar zor vardık eve. Anahtarı taktım kilide, kapı kendiliğinden açıldı. Yoksa hırsız mı girmişti lan. “kedidir kedi”. Meğer Çıngırak bizden önce gelmiş oturmuş telezyon izliyomuş.
Teker teker sarıldık kendisine. Özlemişiz. Yalnız derisi kayış gibi olmuş sıcaktan. Böyle bi esmerleşmiş bi değişmiş. Bi de bissürü hediye getirmiş ordan. Kaçakçılık çok abi ucuza ne bulduysa getirmiş.

Bana arab sabunu getirmiş ama ortası delik. Östaki ye oyuncak deve getirmiş. O deve muhabbeti de neydi bi anlayıtım. Vaktiyle bu Östaki Kolorado çöllerinde mahsur kalmış. Devesiyle. Aylarca guiza gibi halvet olmadığından deveye yan gözle bakmaya başlamış. Tam o ara, bi kadın çığlığı duymuş. Sesine gitmiş kızın ve kızı düştüğü çukurdan çıkarmış. Kız demiş ki sen bana büyük iyilik ettin ne dileğin varsa söyle yapayım. Östaki demiş ki yav şu deveyi bi tut da …… anladınız siz.

Fırkateyn e mezdeke albümü getirmiş. En son Zerdüşün yanına gitti bu “ al lan sana da ayıcıklı pijama getirdim güle güle giy.” Zerdüş aldı pijamayı, baktı baktı “ lan delü hani bunun ayıcıkları nerde bembeyaz bişi lan bu.” . “sen giyince ayıcıklı olcak işte.” Oy oy oy efsane olur bu. Değerlenir.


Biz de kendisine tayland eriği getirdik. Böyle tam erik gibi de değil. Böle sanki biraz eşşek gibi, am sankim at öküz gibi böle. Aslında taylandın hatunları meşhur ama bizim Çıngırak tövbeli. Evlenmeye filan kalkar şimdi boşuna uğraş.

Evet beyler burada kesiyorum baya uzun oldu zaten. Yayında emekleyen herkese teşekkürlerimi sunuyorum, bizi izlediğiniz için teşekkür ederiz.